top of page

Ev Sahibi Kendim Oturacağım Diye Kiracıyı Çıkarabilir Mi?

Ev sahibinin kendi ikametgahı için kiracıyı tahliye etmesi durumunda, kiracının fesih nedeniyle kira bedeli ve diğer tazminatlara hak kazanabileceği dikkate alınmalıdır. Bu tazminatlar; kiracının tahliye öncesinde ödediği kira bedeli, kira sözleşmesinin kalan süresi ve kiracının taşınma masrafları gibi unsurları içermektedir.

Ev sahibinin kendi oturması amacıyla kiracıyı çıkarması sürecinde, aşağıdaki hususlara özen gösterilmesi önem arz etmektedir:

  1. Geçerli Sebep: Kiracının tahliyesi için geçerli bir nedenin varlığı, yasal gerekliliklerin yerine getirilmesi açısından kritik öneme sahiptir.

  2. Bildirim Süreleri: Kiracıya yapılacak bildirimlerin, ilgili yasal süreler çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

  3. Tazminat Hakkı: Kiracının, tahliye sürecinde oluşabilecek maddi kayıpları nedeniyle tazminat talep etme hakkı bulunmaktadır; bu nedenle, kiracının haklarının korunmasına dikkat edilmelidir.

  4. Anlaşmazlık Durumları: Tahliye sürecinde çıkabilecek olası anlaşmazlıklar için, hukuki danışmanlık alınması önerilmektedir.

Bu hususlara dikkat edilmesi, hem kiracıların haklarının korunmasına hem de ev sahiplerinin yasal süreçlerin sağlıklı bir şekilde yürütülmesine katkı sağlayacaktır.

Ev sahibinin ihtiyaç durumu, somut ve objektif bir şekilde kanıtlanabilir olmalıdır. Örneğin, ev sahibinin yeni bir konut edinmesi, eşinin veya çocuğunun evlenmesi, ya da ebeveynlerinin bakımına ihtiyaç duyması gibi durumlar, ihtiyaç durumunu ispatlamak için geçerli gerekçeler arasında yer almaktadır.

Bununla birlikte, ev sahibinin ihtiyaç durumu, kira sözleşmesinin sona ermesinden önce ortaya çıkmalıdır. Kira sözleşmesinin bitiminden sonraki ihtiyaçlar, kiracının tahliyesi için yasal bir gerekçe teşkil etmez.

Ev sahibinin ihtiyaç durumu, kiracının kira sözleşmesini feshetme hakkını etkilemez. Kiracı, haklı gerekçeleri mevcutsa, kira sözleşmesini feshetme hakkına sahip olup, ev sahibinden tahliye talebinde bulunabilir.

Sonuç olarak, ev sahibinin kendi ikametgahı için kiracıyı tahliye etmesi mümkün olmakla birlikte, bu süreçte ev sahibinin ihtiyaç durumunu somut bir biçimde ispatlaması ve bu ihtiyacın kira sözleşmesinin sona ermesinden önce ortaya çıkması gerektiği vurgulanmalıdır. Bu şartların yerine getirilmesi, kiracıların haklarının korunması ve ev sahibinin yasal yükümlülüklerinin yerine getirilmesi açısından kritik bir önem taşımaktadır.


Kiracının Tahliyesi ve Ev Sahibinin Diğer Mülkleri

Türkiye’de kiracılık hukuku, Borçlar Kanunu'nun 299. ve takip eden maddelerinde düzenlenmiştir. Bu bağlamda, ev sahibinin kiracısını tahliye edebilmesi için geçerli bir haklı sebep göstermesi zorunludur. Aksi takdirde, tahliye işlemi haksız kabul edilir ve kiracı, ev sahibine karşı hukuki yollara başvurma hakkına sahiptir.

Ev sahibinin kiracıyı tahliye etme talebinde bulunabileceği en yaygın haklı sebep, kendisinin, eşinin, altsoyunun, üstsoyunun veya kanunen bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin konut ihtiyacıdır. Bu durumda, ev sahibi kiracıya en az 6 aylık bir süre tanıyarak evin tahliyesini talep edebilir.

Ancak, ev sahibinin başka bir taşınmazı bulunması halinde, kiracının tahliyesi talebi haklı sebep olarak değerlendirilemez. Yani, ev sahibinin başka bir konutu mevcutken kiracısını kendi oturmak amacıyla çıkarması hukuken mümkün değildir. Bu düzenlemenin amacı, kiracıların mülkiyet haklarını korumaktır.

Kiracının Tahliyesi: Haklı Sebepler ve Süreç

Ev sahibinin başka bir taşınmazı bulunması durumunda, kiracının kiralanan konutu boşaltması için haklı bir sebep bulunmamaktadır. Bu nedenle, ev sahibinin başka bir evi olduğu takdirde, kiracıyı tahliye etmek için dava açması halinde, davayı kaybetme olasılığı yüksektir. Ancak, ev sahibinin kiracısını tahliye etme talebi için başka haklı sebepler de mevcut olabilir. Örneğin, kiracının kira bedelini ödememesi, kiralanan mülkü kullanmaması veya mülk üzerinde zarar vermesi gibi durumlar, ev sahibinin tahliye talebini destekleyebilir. Bu gibi hallerde de, ev sahibinin haklılığını ispat etme yükümlülüğü bulunmaktadır.

Ev sahibinin kiracıyı tahliye etmek istemesi durumunda, öncelikle kiracıya bir ihtarname göndermesi gerekmektedir. İhtarnamede, kiracının tahliye edilmesi gerektiği ve bu süreç için tanınan sürenin açıkça belirtilmesi önem arz eder. Kiracı, ihtarnamede belirtilen süre içerisinde konutu tahliye etmediği takdirde, ev sahibi yasal yollara başvurarak dava açabilir.

Ev sahibinin açtığı tahliye davasında, hakim, ev sahibinin iddialarını değerlendirir. Eğer hakim, ev sahibinin haklı olduğuna kanaat getirirse, kiracı aleyhine tahliye kararı verebilir.


Kiracının Tahliyesi: Ev Sahibinin Kendi İhtiyacı İçin Çıkarma Süreci

Borçlar Kanunu'nun 320. maddesi uyarınca düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, ev sahibinin kiracıyı kendi oturmak amacıyla tahliye edebilmesi için belirli şartların yerine getirilmesi gerekmektedir.

Birinci Koşul: Kira sözleşmesinin belirli bir süre için yapılmış olmasıdır. Belirsiz süreli kira sözleşmeleri kapsamında, ev sahibinin kiracıyı kendi kullanım amacıyla tahliye etmesi mümkün değildir.

İkinci Koşul: Ev sahibinin makul bir ihtiyacı bulunmalıdır. Bu ihtiyaç, ev sahibinin ikamet etmesi, tarım, ticaret, sanayi veya serbest meslek faaliyetlerinde bulunması gibi çeşitli sebeplerle ortaya çıkabilir.

Üçüncü Koşul: Ev sahibinin ihtiyaç durumunu ispatlaması gerekmektedir. Bu doğrultuda, ev sahibi, ihtiyacını destekleyen belgeleri mahkemeye sunarak haklılığını kanıtlamalıdır.

Bu şartlar sağlandığı takdirde, ev sahibi kiracıyı tahliye edebilir. Ancak, tüm bu süreçlerin hukuka uygun bir şekilde yürütülmesi, hem kiracının hem de ev sahibinin haklarının korunması açısından son derece önemlidir.


Kiracının Tahliyesi: Ev Sahibinin Kendi İhtiyacı İçin Süreç ve Gereklilikler

Ev sahibi, yukarıda belirtilen şartları yerine getirdiği takdirde, kiracıya en az 30 gün süre vererek tahliye talebinde bulunma hakkına sahiptir. Kiracı, bu süre zarfında konutu boşaltmadığı takdirde, ev sahibi tahliye davası açma yoluna gidebilir. Dava sonucunda, mahkeme kiracının tahliyesine karar verirse, kiracı, mahkeme kararının tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde konutu boşaltmak zorundadır.

Örneğin, ev sahibi konutunu kendi oturmak amacıyla kullanmak istediğinde, kira sözleşmesinin belirli bir süre için yapılmış olması ve ev sahibinin ikamet etme gereksiniminin makul bir şekilde ortaya konulması şarttır.

Ev sahibi, ihtiyaç durumunu ispatlamak için mahkemeye nüfus kayıt örneği, ikametgah belgesi, evlilik cüzdanı gibi belgeler sunabilir. Bu belgeler, ev sahibinin iddialarını destekleyerek, tahliye talebinin hukuki olarak güçlenmesine katkıda bulunacaktır.


Ev Sahibinin "Kendi Oturacağım" Gerekçesiyle Kiracıyı Tahliye Etmesi Durumunda Şikayet Süreci

Türkiye’de kiracılık hukuku, hem kiracılar hem de ev sahipleri için önemli bir konudur. Kiracılar, kira sözleşmesine uygun olarak oturdukları konutun ev sahibi tarafından keyfi bir biçimde tahliye edilmesi nedeniyle mağdur olabilmektedir. Bu mağduriyetlerden biri, ev sahibinin "kendi oturacağım" beyanıyla kiracıyı tahliye edip, ardından konutu başkasına kiraya vermesidir.

Türk Borçlar Kanunu uyarınca, ev sahibi, kiracıyı yalnızca haklı bir nedene dayanarak tahliye edebilir. Bu haklı nedenlerden biri, ev sahibinin kendisi veya yakınlarının konuta ihtiyacı olmasıdır. Ancak, ev sahibinin bu ihtiyacını mahkemeye ispat etmesi gerekmektedir. Eğer ev sahibi, "kendi oturacağım" diyerek kiracıyı tahliye edip, daha sonra konutu başkasına kiraya verirse, bu durum ev sahibinin kira sözleşmesini haksız olarak feshetmesi anlamına gelir.

Bu durumda, kiracı aşağıdaki adımları takip ederek ev sahibine karşı tazminat talebinde bulunabilir:

  1. Ev sahibine, fesih nedeniyle tazminat talebinde bulunan bir ihtarname göndermek.

  2. İhtarnamenin tebliğ edilmesinden itibaren 1 ay içinde Sulh Hukuk Mahkemesi’nde dava açmak.

  3. Mahkeme, ev sahibinin kira sözleşmesini haksız olarak feshettiğine karar verirse, kiracı, ev sahibinden tazminat talep edebilir.


Tüketici Hakem Heyetine yapılan şikayet, hızlı ve sonuç odaklı bir çözüm sunarken; Ticaret İl Müdürlüğü ve Belediye Zabıta Müdürlüğü’ne yapılan şikayetler, ev sahibine yönelik idari yaptırımların uygulanmasına olanak tanıyabilir.

Sonuç olarak, ev sahibinin "kendi oturacağım" gerekçesiyle kiracıyı tahliye edip, ardından konutu başkasına kiraya vermesi, hem kiracının mağduriyetine hem de hukuka aykırı bir duruma yol açmaktadır. Bu durumda, kiracının, yukarıda belirtilen adımları izleyerek ev sahibine karşı tazminat talep etmesi ve gerekirse şikayette bulunması mümkün olmaktadır.


Ev Sahibinin Kiracıyı Tahliye Etme Hakkı: Anne ve Oğul Örneği


Ev Sahibinin Annem Oturacak Gerekçesiyle Tahliye Talebi

Türk Borçlar Kanunu'nun 351. maddesine göre, ev sahibi, kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanunen bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konutun kullanımını talep etme hakkına sahiptir. Bu bağlamda, ev sahibinin annesinin konuta ihtiyacı varsa, kiracıyı evden tahliye etme yetkisi bulunmaktadır. Ancak, ev sahibinin bu durumu ispatlaması gerekmektedir. Ev sahibi, kiracıyı tahliye etmek için kira sözleşmesinin bitiş tarihine kadar beklemeli ve bu süre zarfında kiracının sözleşmeyi yenilememesi veya yeni bir sözleşme imzalamaması durumunda tahliye davası açabilir.

Tahliye davasında, mahkeme ev sahibinin annesinin gerçekten ihtiyaç sahibi olup olmadığını ve konutun bu ihtiyaç için zorunlu bir şekilde kullanılıp kullanılmayacağını değerlendirecektir. Mahkeme, gerekli gördüğünde ev sahibinden annesinin ihtiyacını belgeleyen evraklar sunmasını talep edebilir. Eğer mahkeme, davayı kabul ederse, kiracıya 6 ay süre vererek tahliye kararı verecektir. Kiracı, bu süre zarfında konutu boşaltmak zorundadır. Örneğin, ev sahibinin annesinin sağlık durumu nedeniyle konutun yakınında ikamet etmesi gerekiyorsa, bu durum ev sahibinin kiracıyı tahliye etme hakkını doğurabilir. Ancak, ev sahibinin annesinin sağlıklı ve aktif olması durumunda, kiracının tahliyesi hukuken mümkün değildir.


Ev Sahibinin Oğlum Oturacak Gerekçesiyle Tahliye Talebi

Kira sözleşmesi, kiracı ve ev sahibi arasında karşılıklı hak ve yükümlülükler doğuran bir belgedir. Türk Borçlar Kanunu'nun 350. maddesi uyarınca, ev sahibi, kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konutun kullanılması gerekmekteyse, kiracıyı tahliye etme hakkına sahiptir. Bu durum "haklı tahliye nedeni" olarak nitelendirilmektedir. Bu nedenle, ev sahibi, oğlunu konutta oturtmak amacıyla kiracıyı çıkarabilir. Ancak, ev sahibinin haklı bir sebebinin bulunması şarttır. Eğer ev sahibinin haklı bir sebebi olmadığı tespit edilirse, kiracı yasal yollara başvurarak şikayette bulunabilir.

Ev sahibinin haklı sebebinin olup olmadığını belirlemek için aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurulacaktır:

  1. Ev sahibinin veya oğlunun konutta oturması için gerçek bir ihtiyaç bulunup bulunmadığı,

  2. Oğlunun konutu kullanabilmesi için başka bir imkânının olup olmadığı,

  3. Ev sahibinin oğlunun kiracıyı çıkarma gerekliliğini ispat etmesi.

Ev sahibi haklı bir sebebinin olduğunu ispat edebilirse, kiracı tahliye edilecektir. Tahliye talebi, kiracının ikamet ettiği yerin asliye hukuk mahkemesine yapılır. Kiracı, tahliye kararının tebliğinden itibaren 10 gün içinde itiraz edebilir. İtirazın kabul edilmesi durumunda, tahliye kararı iptal edilecektir.

Sonuç olarak, ev sahibinin oğlunu konutta oturtmak amacıyla kiracıyı çıkarabilmesi için haklı bir sebebinin varlığı şarttır. Eğer ev sahibinin haklı bir sebebi bulunmadığı tespit edilirse, kiracı şikayette bulunabilir veya tahliye kararına itiraz edebilir.





Comments


bottom of page