İlgisizlik ve Sevgisizlik Sebebiyle Boşanma

İlgisizlik ve sevgisizlik, boşanma sebepleri arasında yer alır. Çünkü evlilik birliğinin temel taşlarından biri, eşler arasındaki duygusal bağdır. Eşlerin evlilik süresince birbirlerine karşı sevgi ve ilgi göstermeleri beklenir. Bu duyguların yokluğu, evlilik birliğinin temelde çözüleceği anlamına gelir ve bu durum boşanma gerekçesi oluşturur.

Evlilik birliğinin temelden sarsılması, Türk Medeni Kanunu m.166’da şu şekilde tanımlanmıştır:

“Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.”

İlgisizlik ve sevgisizlik, boşanma sebebi sayılabilmesi için, bir eşin diğerine karşı sergilediği tutumların evlilik birliğini ciddi şekilde zedeleyecek nitelikte olması gerekmektedir. Bu bağlamda, arada yaşanan küçük soğukluklar veya geçici sebeplerle eşlerin birbirlerine mesafeli davranmaları, boşanma nedeni oluşturmaz. Çünkü bu tür davranışlar, evliliğin doğal akışında zaman zaman görülebilecek durumlardır.

İlgisizlik ve sevgisizliğin boşanma sebebi olabilecek durumlara örnek olarak, eşin hastalık halinde ilgisiz kalması, sosyal etkinliklerde yalnız bırakılması, sürekli olarak gece geç saatlerde eve dönmesi veya hiç dönmemesi, eve ya da çocuklara karşı kayıtsızlık göstermesi, eşle yeterince vakit geçirmemesi gibi durumlar gösterilebilir.

İlgisizlik ve Sevgisizlik Nedeniyle Boşanma Sebebi Örnekleri

Yargıtay'a göre, ilgisizlik ve sevgisizlik, evlilik birliğini temelden sarsan ve boşanma sebebi oluşturabilen durumlar arasında yer almaktadır. Bu tür durumlara örnekler şunlar olabilir:

• Eşe karşı sürekli olarak ilgisiz bir tutum sergilemek,

• Eşin gebelik sürecinde yalnız bırakılması,

• Eşi ulaşım aracı olarak kullanmamak,

• Eşi, meslekî sebeplerle gitmesi gereken yere götürmemek,

• Eşin gece hayatına aşırı düşkün olması,

• Eşle ayrı odalarda yaşama isteği,

• Eşin hastalık durumunda ilgisiz kalması,

• Eşi zor bir süreçte, örneğin ameliyat gibi bir durumda yalnız bırakmak veya ilgilenmemek,

• Hasta eşine geleneksel, modern olmayan tedavi yöntemleriyle yaklaşılması,

• Eşi hasta olduğu dönemde baba evine bırakmak,

• Zorunluluk olmadan sürekli olarak evden ayrılmak,

• Gece saatlerinde eve dönmemek veya geç saatlerde eve gelmek.

Yargıtay'ın uygulamalarına göre, ilgisizlik ve sevgisizlik nedeniyle boşanma talebinde bulunulabilmesi için evlilik birliğinin diğer eş için dayanılmaz bir hâle gelmesi gerekmektedir. Evliliğin sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için, eşlerin birbirlerine sevgi ve ilgi göstermeleri temel bir zorunluluktur. Dolayısıyla ilgisizlik ve sevgisizlik gibi davranışlara maruz kalan eşin evliliği devam ettirmesinin beklenmesi doğru olmayacaktır.

Boşanma davasında, ilgisizlik ve sevgisizlik gibi davranışların sürekliliği, evliliğe olan etkisi ve bunların hangi somut delillerle kanıtlanacağı da önemlidir. Bu tür davalarda, boşanmanın gerekçelerinin ve eşlerin kusur oranlarının belirlenmesi, davanın seyrini etkileyebilir. Bu nedenle, dava süreci başlatılmadan önce uzman bir boşanma avukatından hukuki yardım alınması önemlidir.

İlgisizlik ve Sevgisizlik Nedeniyle Boşanma Davasında Talepler

İlgisizlik ve sevgisizlik nedeniyle açılan boşanma davalarında talepler genellikle şu hususları kapsar:

• Nafaka talebi,

• Velayet düzenlemeleri,

• Maddi ve manevi tazminat,

• Mal paylaşımı talepleri.

  
  

İlgisizlik ve sevgisizlik nedeniyle boşanma, eşlerden birinin diğerine karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermemesi nedeniyle açılan davadır. Dolayısıyla bu davanın açılması için evlilik birliğinin ilgisizlik veya sevgisizlik nedeniyle temelden sarsılması gerekir. Dolayısıyla boşanma kararı alınabilmesi için evliliğin devamının mümkün olmadığı ortaya konulmalıdır. Bu anlamda sürecin başından itibaren alanında uzman bir boşanma avukatına danışılması tavsiye edilir.